Eylül Aldemir

Ahmet, kör olduğunu bildiği Mehmet’in bir uçuruma doğru yürüdüğünü görüyor ama ondan hoşlanmadığı için aşağıya yuvarlanmasına göz yumuyor. Bu cinayet sayılır mı?

     Ahmet’in, kör olduğunu bildiği Mehmet’in uçuruma doğru yürüdüğünü bilmesine rağmen müdahale etmemesi ahlaki ve hukuki açıdan farklı değerlendirilebilir.

 Hukuk açısından bu durum farklı görüşlerle değerlendirilebilir.

Bazı bakış açıları;

Ahmet’i suçlu bulacak. Çünkü bu durum kasıtlı bir şekilde öldürmeye girer.Ortada insanı ölüme götürebilecek bir sorun var ve kişinin tehlikede olduğunu gören kişiye bu durum sorumluluk yüklüyor. Yardım etse on sorun ortadan kalkıcak ama yardım etmediği için kişinin ölümünden sorumlu sayılır. Bu yüzden Türk Ceza Kanunu’na göre bu durum ceza gerektirir.

Bazı bakış açılarına göre ise;

Ahmet doğrudan cinayet işlememiştir. O, orada gözlemci konumundadır. Çünkü Mehmet’in hayatını kurtarmak Ahmet’in sorumluluğu değildir. İsteseydi kurtarabilirdi ama orada Ahmet olmasaydı Mehmet zaten ölücekti. Bu yüzden Ahmet’e ceza verilemez.

Bu konuyu bir de ahlaki açıdan değerlendirisek;

Bir kişinin hayatı tehlikedeyse ve hayatını kurtarmak çevredeki insanların çıkarlarını göz ardı edip o kişiye yardım etmesi gerekiyor. Ahmet’in, kör olduğunu bildiği Mehmet’i istese kuratarabilirdi ama Ahmet onu göz göre göre ölüme göndermiştir. Bunu ahlaki açıdan değerlendirirsek Ahmet suçludur.

Bu olaya benzer birçok olayı aslında yaşıyoruz.

Mesela, sokak ortasında bir kadın eşi veya erkek arkadaşı tarafından şiddet görüyor. Çevredeki insanlar bu olaya şahit oluyor ve seyrediyor. Aslında izleyenler birlik olup olaya müdahale etseler kadının şiddet görmesini engelleyebilirler.

Mesela, üçlü arkadaş grubunda bir arkadaşımız diğer arkadaşımıza yalan söylüyor ve biz bunun doğrusunu bilip susuyorsak yalan söyleyenin yalanına biz de dahil oluyoruz.

Bana kalırsa Ahmet hem ahlaki hem de hukuki açıdan suçludur. Çünkü onu uçuruma o yöneltmese bile kurtarabilecekken kurtarmayıp ölümüne göz yummuştur. Aslında bizim hayatımız da sonu ölümle bitmese de bu olaya benzer olaylar yaşıyoruz.Bazen Ahmet’in konumunda bazen Mehmet’in konumunda olabiliyoruz. Herkes bir gün Mehmet’in yerinde olabilir ama olması gereken çıkar ve menfaatlerimizi ön planda tutmayıp karşı taraftaki kişi zor durumdaysa ona yardım etmek olmalıdır.

11D 472

Eylül Aldemir

Comments

  1. Görüşlerine katılıyorum. Güzel bir yazı olmuş emeğine sağlık.

    ReplyDelete
  2. Farklı bakış açılarıyla yazman güzel olmuş. Üstelik bir de günlük hayatımızdan verdiğin örnekler yazına renk katmış. Emeğine sağlık.

    ReplyDelete

Post a Comment

Popular posts from this blog