Melike Şaziye Bayram
Ahmet, kör olduğunu bildiği Mehmet’in bir
uçuruma doğru yürüdüğünü görüyor, ama ondan hoşlanmadığı için aşağıya
yuvarlanmasına göz yumuyor. Bu cinayet sayılır mı?
Mehmet’in uçurum kenarında bulunduğu noktada
yaşamı tamamıyla Ahmet’in vicdanına ve onun bu doğrultuda vereceği seçime
bağlı. Diyelim ki Ahmet elinde bir silahla Mehmet’in karşısındaydı. Bu durumda
da Ahmet’in kararı Mehmet’in hayatını uçurum örneğiyle aynı şekilde etkilerdi.
İki durumda da Ahmet kendi nefsiyle bir imtihan sonucunda Mehmet’in ölüm
kararını verir. Aradaki tek fark bunu tetiği çekerek değil sessiz kalarak
yapmasıdır.
Ahmet bu olay sonucunda kendini doğrudan
Mehmet’i öldürmemiş sayabilir. Zira Ahmet orada olmasaydı Mehmet yine de ölecekti.
Böyle bir varsayımla kendini avutabilir. Ancak unutulmamalıdır ki orada Ahmet
yerine başka biri bulunsaydı Mehmet ölmeyebilirdi. Bu olayda önemli olan
Mehmet’in nasıl öldüğü değildir. Mehmet’in nasıl hayatta kalamadığıdır. Çünkü
yaşama hakkı bir insanın en temel hakkıdır. Hiç kimse bir insanın hayatına
kendi kişisel duygularını ön planda tutarak kast edemez. Bunu ister doğrudan
yapsın ister sessiz kalarak sebep olsun düpedüz cinayettir. Bu durumda
Mehmet’in hayatta kalamamasının sebebi uçurumdan yuvarlanması değil, Ahmet’in
buna göz yummasıdır.
Burada değinmek istediğim bir diğer nokta ise
Ahmet’in, Mehmet’in kör olduğunu bilmesidir. Bir kişinin zayıflığından
yararlanarak onun ölümüne göz yummak suç olduğu inkar edilemez bir şeydir. Hatta
Mehmet’in kör olduğunu bile bile onu ölüme yollaması Ahmet’in cinayet suçunu
ağırlaştırır. Çünkü Mehmet’in bu engeli sebebiyle farkında olmadan uçuruma
yürümesi Ahmet’in vicdan muhakemesini etkiler. Buna rağmen vicdanı ona sessiz
kalmasını söylüyorsa Ahmet’in suçu bu durumla orantılı olarak ağırlaşır.
Ahmet’in Mehmet’ten hoşlanmadığını düşünsek
de bu Ahmet’in cinayetini aklamaz. Çünkü yaşamak Mehmet’in hakkıdır. Bu hakkı
herhangi biri engelleyemez. Bu nedenle Ahmet, Mehmet’in bu hakkına öncelik
vermeliydi. Kendi duygularını göz önünde bulundurması Ahmet’in bencilliğini ve
bunun sonucunda işlediği suçu bize kanıtlar.
Kısacası bence bir olayın engellenmesine mani
olmamak o olayın gerçekleşmesine sebep olmakla aynı şeydir. Bu örnekte de Ahmet
bir ölüme engel olmayarak o ölüme sebep oluyor ve bu cinayet olarak
nitelendirilebilir.
Melike Şaziye Bayram
11D
Bu tür öznel konuların yorumlanması kişiden kişiye değişir güzel bir bakış açısı ve güzel bir yazı olmuş eline sağlık.
ReplyDeletemantıklı bir yaklaşım çok iyi ve düşünülmüş arkadaşım. Çok tebrik ediyorum bende aynı soruya cevap vermeye çalıştım fakat cevaplarken benim aklıma bir soru takıldı : Peki ya Mehmet Ahmet'i ölümcül bir duruma sürüklemişse ve Ahmet'i başkası kurtarmışsa Mehmet'in ise ona hayat borcu varsa Ahmet ise ona bu şekilde ödetmişse ?
ReplyDeleteUzun ve anlamlı bir yazı olmuş, neredeyse her şeye değinilmiş.Tebrikler
ReplyDelete