Zeynep Seher Yurt

Akıl insan türü için bir nimet mi yoksa bir yara mıdır?

 

  Bu soruya cevap verebilmek için öncelikle aklın ne olduğunu anlamamız, aklın sadece insana özgü bir kavram mı, yoksa diğer canlılarda da belirli oranda da olsa bulunup bulunamayacağını değerlendirmemiz gerekmektedir.

  Ayrıca insan türü akla hazır bir şekilde mi sahip oldu veya binlerce yılda gelişerek ve geliştirerek mi bugün bulunduğumuz seviyeye geldi sorusunun cevabı düşünmeye değer bir olgu olarak karşımızda bulunmaktadır.

  Bugün insanoğlu, aklı nasıl kullanmaktadır? Faydalarını gördüğü gibi zararlarını da görmekte midir? Aklını kullanarak bugün bulunduğumuz medeniyet seviyesine geldiğimizi kabul edersek acaba kullanmasa daha mutlu, daha özgür olabilir miydi?

  İnsanoğlu, aklını kullanarak yaşadığımız dünyada diğer varlıkların hakimi durumunda bulunmaktadır. İnsan özellikler bakımından hemen hemen hiçbir dalda canlılardan üstün değildir. Görme yetisi olarak bir kartal 3km ötesini rahatlıkla görebilmektedir, insandan üstündür. Yine bir köpek yaklaşık 20.000 kokuyu rahatlıkla ayırt edebilmekte, insan onun yanına dahi yaklaşamamaktadır. Bir kedinin sesleri ayırt etmesi insandan kat be kat daha fazladır. Bunun gibi bir çok hayvan özellikleri bakımından insandan üstündür.

  Peki insanı onlardan üstün kılan onlara hükmetmesini sağlayan akıl olabilir mi?

  Asıl önemlisi ise bu akıl insana mutluluk, huzur getirmiş midir? Faydalı olmuş mudur?

  Şimdi gelin sizinle tersten bir soru soralım. Bu sorunun cevabı bizi çözüme de götürebilir.

-İnsanın aklı olmasaydı ne olurdu?

  İnsanın aklı olmasaydı bugünki seviyesinde olamayacağı aşikar, hatta değil bugünki seviyesinde olmak insan türünün şu anda dünya üzerinde olacağı bile meçhuldür. Çünkü aklını kullanmayan insan türü büyük ihtimal bugünleri göremeyecek ve bugüne ulaşamayan bir çok tür gibi yok olup gitmeye mahkum olacaktı. Peki farzedelim ki insan türü bugüne ulaştı ve doğaya uyum sağlayarak aklını kullanmadan yaşıyor. Şimdi ulaştığı medeniyet seviyesine hiçbir zaman ulaşamayacak ve diğer canlılarla aynı hatta daha düşük seviyelerde yaşantısını sürdürmek durumunda olacaktı. Ancak bu yaşantı onun bugününden daha mutlu mu, daha mutsuz mu yapacaktı? Bunun cevabını vermek ise en zor soru olarak karşımızda durmaktadır.

  İnsanlar bu soruya çeşitli cevaplar vermektedir. Günümüzün meşhur bilim insanlarından Prof. Dr. İlber Ortaylı “Cahillik mutluluktur.” demektedir. Cahil insan aklını asgari seviyede kullanarak hayatını idame etmekte ve aklın kendine getireceği faydaları görememekte, bunun sonucunda bulunduğu ortamda mutlu olarak yaşayabilmektedir. Aklını kullanmayan insanlar için söylenen “Bilmez, bilmediğini bilmez.” sözü bu insanlar için mutluluğun kaynağı olabilmektedir. Örneğin “Yaşantımızda en mutlu insanlar kimler?” sorusunu sorarsak, bu sorunun cevabı kuşkusuz “çocuklar” olacaktır. Çünkü çocuklar, akıllarını belirli seviyelerde kullanmakta, olayları algılarken dahi somut olarak algılayıp, soyut şeyleri koruyamamaktadır. Bunun sonucunda hayatlarını neşeli bir şekilde devam ettirmektedirler.  Bu da onları en mutlu insanlar haline getirmektedir.

  Bir örnek de teknolojiden, örneğin “cep telefonundan” verirsek, insanın aklı sayesinde icat edilen cep telefonu ona bir çok faydaları getirmiş, istediği kişiye istediği zaman ulaşma imkanı vermiştir. Ancak “cep telefonu” aynı zamanda insana her zaman ulaşılabilir olmayı sağlayarak özgürlüğünü de kısıtlamıştır denilebilir mi?

  Sonuç olarak akıl kullanmak faydalı gibi gözükse de sonuçları insana her zaman fayda sağlamamakta, onu tatmin etmemektedir.

  Aklını kullanmayan insanın bulunduğu seviyeden memnun olması bize akıl kullanma konusunda bir fikir verse de insan olarak bizi diğer canlılardan ayıran “aklını kullanma özelliği” bizlerin vazgeçilmezi ve hayatımızın gayesi olarak apaçık bir şekilde karşımızda durmaktadır.

  Bana sorarsanız ise aklını kullanan bir insan olarak hayatımdan gayet memnunum ve bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da aklımı kullanmaya devam edeceğim.

                       “AKLIMI SEVEYİM.”

                     

                                                         Yazan: Zeynep Seher Yurt 11/D 383


Comments

  1. Gerçekten güzel bir yazı olmuş emeğine sağlık.

    ReplyDelete
  2. Akılla alakalı güzel bilgilendirici bir yazı olmuş eline sağlık.

    ReplyDelete

Post a Comment

Popular posts from this blog