Beren Adıyaman (2.yazı)

 İnsan etkilenen bir varlıktır. Yaşadığı yerden, zamandan, çevresinden, etrafındaki insanlardan, yaşadıklarından... Dışarıdan herkes sadece kendi hayatını yaşıyormuş gibi gözükse de aslında çevremizdeki unsurlardan etkilenerek hatta belki de bazılarımızın hayatını küçük bir kısmı da olsa kendi hayatımızın içinde yaşıyoruz ama farkında değiliz. Bir anneyi örnek verecek olursak hem kendi hayatını yaşıyor hem de çocuğuna hayatı öğretmeye çalışıyor. Annenin çocuğunun üzerinde büyük bir etkisi var ve çocuk aslında bir zamana kadar annesinin hayatını yaşamış oluyor. Yaşadığımız çağın da üzerimizdeki etkisi bu şekilde bence. Yüzyıllar öncesinde yaşamış bir insanla şuan yaşıyor olan bir kişi arasında dağlar kadar fark olduğunu söyleyebilirim ben. Yaşadığımız zaman içerisinde bile ne kadar önemli değişimler olduğunu bu zamanda yaşayan herkes görmüştür. Bizim bir dönem yaşadığımız virüs pandemi ve karantina süreci belki ilerdeki çocuklarımıza korkunç gelecek belki de keşke biz de yaşasaydık diyecekler. O zamanın şartlarına göre o zamanda yaşayan insanların fikirleri karakterleri ve istedikleri değişir. Aynı zamanlarda yaşayan kişiler birbirine kişilik olarak benzer derim ben. Örneğin Z kuşağı olarak adlandırılan nesil yani biz önceki nesillere göre çok farklıyız. Z kuşağından 10 kişilik bir grup toplayıp başka kuşakların da olduğu bir ortama koysalar o 10 kişi sadece kendilerinin anlayabileceği dilden konuşup çok keyifli vakit geçirebilirler. Ve diğerleri buna yargılayıcı bakışlarla bakarlar çünkü anlamazlar. Aynı şey diğerleri için de geçerli. Demek istediğim aynı çağdan aynı zamandan olan kişilerin yaşamları aslında birbirine çok benzerdir.  Olaylar karşısında verdikleri verecekleri tepkiler, konuşma tarzları, zevkleri hatta bazen giyim tarzları bile birbirine oldukça yakındır. Çünkü aynı çağın insanlarıdır.