Melike Bayram (2.yazı)

 “*Çünkü insan, birey olarak yalnız kendi kişisel hayatını değil, aynı zamanda, bilinçli veya bilinçsiz olarak, kendi çağının ve çağdaşlarının hayatlarını da yaşar...”*


Öncelikle bu sözle ne anlatılmak istendiğini açıklamaya çalışalım. Bireyin yaşadığı çağ ve çağdaşları kişinin kendi hayatını doğrudan etkiler. Bu ister istemez karşılaşılan bir durumdur.


Bu sözü kendimce yorumlamam gerekirse; aslında çok düz ve sıradan bir mantıktan bahsedilmiş. Herkes yaşamı boyunca bir toplumda yaşamaya ve birbirinden yararlanmaya muhtaçtır. Bu yüzden birbirimizle sürekli bir iletişim halindeyiz. Doğal olarak bu iletişim sonucunda birbirimizden etkilenmemiz kaçınılmazdır. Ayrıca yaşadığımız çağın bir parçası olmak hatta bu çağın sebebi olmak gayet mantıklı bir durumdur. Yani benliğimizde hem çağımızın hem çağdaşlarımızın bir parçasını taşırız. 


Bir noktaya daha değinmek isterim ki bu bahsettiklerim çağının ilerisinde insanların olmayacağı anlamına gelmez. Bazıları çağının ötesinde işler başarmış ve çağdaşlarına fark atmış kimselerdir. Örneğin Fatih Sultan Mehmet bulunduğu çağda resimlerin yasaklanmış olmasına rağmen kendi portresi çizmeye cesaret etmiştir. Veya vaktiyle yapılmış olan piramitlerin sırrı hala çözülemeyecek bir işçiliğe sahiptir. Bu durumlarda insanlar çağına sadık kalmamış hatta zaman zaman çağdaşları tarafından eleştirilmişlerdir. Ancak bu yukarda bahsettiklerimi yalanlamaz. Aksine bu başarıları unutulmayacak hale getiren ve önemli kılan şey olayların o çağda gerçekleşmesidir. Mesela Fatih Sultan Mehmet bulunduğumuz çağın koşullarında bir portresini çizdirseydi bu hiçbir önem arz etmezdi. Yani bu olayları bir başarı haline getiren bulundukları çağ ve çağdaşlarının mevcut durumudur.


Comments

Popular posts from this blog

Naz Karababa (2.yazı)

İkra Eylül Döner (2.yazı)