Zeynep Seher Yurt (2.yazı)

   İnsan; doğumundan bu yana hep bir toplum içinde var olmuştur, yaşamını sürdürmüştür. Günümüzde ise bu durum daha öteye taşınmıştır. Öyle ki artık tüm dünya birbirinden haberdar. Sosyal medya ve haber ağları bu iletişimin büyük bir bölümünü üstleniyor. Günümüzde insanlar neredeyse aynı giyinip, aynı davranıyorlar. Popülerleşmiş mekanlara gidip sanki bu bir marifetmiş gibi insanların gözüne gözüne sokuyorlar. En pahalı marka kıyafetleri giyip sokakları “podyum” olarak kullanıyorlar. Hâl böyle olunca dünyada bir sıradanlaşma meydana geliyor. Aslında bu durum Thomas Mann’ın “Büyülü Dağ” romanında geçen “Çünkü insan, birey olarak yalnız kendi kişisel hayatını değil, aynı zamanda, bilinçli veya bilinçsiz olarak, kendi çağının ve çağdaşlarının hayatlarını da yaşar…” cümlesiyle özetleniyor. 

  Peki bu durumun bize artıları var mıdır? Hadi gelin biraz düşünelim. 

Her çağda insanlar belirli bir düşünce tarzını belirlemişlerdir. Mesela 14. yüzyılda benimsenen Hümanizm akımından bu durumu örneklendirelim. Hümanizm, insanı temel alan ve insanın değerli olduğunu savunan bir akımdır. O dönemin sanatçıları eserlerini bu akım doğrultusunda yazmış ve halka sunmuştur. Halk da bu sanat eserlerinden etkilenerek hümanizmi farkında olarak veya olmayarak yaşamlarına dahil etmişlerdir. Yani ortaya çıkan düşünceler, kültürler, yaşam tarzları zincirleme bir şekilde topluma yayılıyor. O çağın insanlarına hükmediyor. 

  Bunun yararlı tarafı, insanlarda farkındalığın oluşması olabilir. Çok değil sadece 2 ay önce İkbal Uzuner ve Ayşenur Halil’in psikopat bir cani tarafından öldürülmesiyle, özellikle kadınlar arasında bir dayanışma hareketi başladı. Hali hazırda var olan bir ülke gerçeği az da olsa dünyaya duyuruldu. Ülkede bulunan eksiklikler çoğu kişi tarafından görüldü. Önlem alındı mı bilinmez ama bu gerçeği bilmeyenler de öğrendi. Bu açıdan bakarsak bu çağın insanları, aynı olayların etkisinde olduğu için belirli bir bölgedeki olayı beraber yaşadı ve bunu kendi istekleri doğrultusunda değil de mecburiyetten yaşadılar. Ancak bu vahşetin olumsuz yanları da elbette var. Çağımızın “psikopatları” bu gibi cinayetlerin güpegündüz gerçekleştirilmesinin bu kadar kolay olduğunu görünce onlar da cesaretlenerek aynı şeyleri yapmaya başladılar. 

  Uzun lafın kısası bir şehir, bir ülke yaşadığı şeylerle bir çağın insanlarının hayatlarını etkiler. Onların sadece kendi hayatlarını yaşamasına izin vermez, başkalarının hayatlarından da kesitler yaşamasına iterler.

                                                             Zeynep Seher Yurt 11/D 383